Türksat, Dünya uydu ve uzay teknolojileri sektörünün önemli firmalarını bir araya getiren ve bu yıl “Smart Connections” temasıyla düzenlenen 3. Global SatShow’a katıldı.
İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, MÜSİAD’ın stratejik ortaklığında ve ESOA’nın (Uydu Operatörleri Birliği) ev sahipliğinde düzenlenen fuarda, Türksat da sponsorlar arasında yer aldı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 3. Global SatShow’un açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin uzayda uydusu bulunan 30 ülkeden biri olduğunu, Türkiye’nin aktif uydu filosunda hâlihazırda 3 haberleşme, 3 gözlem uydusu bulunduğunu bildirdi.
Son 15 yıllık süreçte Türkiye’nin, uydu ve uzay teknolojileri gibi stratejik alanlarda faaliyet göstermekle kalmadığını, aynı zamanda yerli ürün üretme noktasında da çok ciddi mesafeler kat ettiğini belirten Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir yandan uydu ekosisteminin yerlileştirilmesi ve milli uydu ekosisteminin geliştirilmesi için çalışmalar yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Diğer yandan da uzay ve bilişim teknolojilerinin altyapısının kurulması ve küresel pazarlara açılması için önemli adımlar atmaya başladık. 2009 yılında yapımına karar verdiğimiz Türksat 4A uydumuzu 2014, Türksat 4B uydumuzu da 2015 yılında çalışma arkadaşlarımızın üstün gayretleri ile hizmete verdik. Bu iki uydunun yapımında Türksat mühendisleri ciddi rol ve yer aldılar. Bununla birlikte yazılımının tamamını, donanımının yüzde 80’ini kendimizin ürettiği ilk keşif uydumuz Göktürk 2’yi de 2012 yılında Çin’den uzaya gönderdik. 2011 yılında da yine kendi tasarımımız ve üretimimiz olan RASAT uydusunu yörüngesine yerleştirdik.”
Bakanlık bünyesinde 2011’ yılında Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nü kurduklarını, Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’ni açtıklarını hatırlatan Arslan, yerli gözlem ve haberleşme uydularının üretimine yönelik stratejik altyapının kurulduğunu bildirdi.
Arslan, söz konusu tesiste Türksat 6A haberleşme uydusunun tamamen yerli kaynaklarla üretimine yönelik çalışmalara başlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Şu anda tasarım çalışmaları devam ediyor. Uydunun haberleşme kısımlarını ASELSAN, yapısal bölümlerini de TUSAŞ üretecek. Yazılım başta olmak üzere güç sistemleri, bataryalar ve güneş panelleri de mühendislerimiz tarafından yapılacak. Göktürk 2 uydusunun üretiminden elde edilen deneyimler de Türksat 6A’da bize önemli yol gösterici olacak. Amacımız, 2020 yılında kendi uydumuz olan Türksat 6A’nın üretimini tamamlayarak, yörüngedeki yerine fırlatmak ve onun üzerinden hizmetler almak. Bu proje kapsamında geliştirilecek olan alt sistemler daha sonra üretilecek milli haberleşme uydularının da altyapısını oluşturacak. Türksat 6A ile uydu yapabilen sayılı ülkeler arasına girecek Türkiye, bu anlamda diğer birçok ülkeden pozitif anlamda da ayrışmış olacak.”
“Uzay ve uydu çalışmalarımız çok daha ileriye taşınacak”
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, Türkiye’de havacılık ve uzay alanındaki faaliyetlerin yürütülmesi ve projelerde koordinasyonun sağlanması amacıyla Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulmasına yönelik çalışmaların başlatıldığını ve TBMM’de ilgili komisyondan geçtiğini hatırlattı.
Yasal altyapının yakın zamanda tamamlanacağını bildiren Arslan, şöyle konuştu:
“Uzay ajansının kurulması ile uzay ve uydu çalışmalarımız çok daha ileriye taşınacak. Bununla birlikte milli uzay teknolojilerinin geliştirilmesi amacıyla Japonya ile bir işbirliği protokolü imzaladık. Protokol kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu’nda Japonya’ya ait Kibo Modülü’nde milli ürünlerimizin deney sürecini başlattık.”
Arslan, uydu projelerinde kullanılmak üzere “uydu itki motoru ve itki sistemi”nin milli imkânlarla geliştirilebilmesi için fizibilite çalışmalarının tamamlandığını söyledi.
Milli uydu fırlatma sistemi geliştirilmesi hedefinin ilk adımı olarak da “uzay sonda roketi ve fırlatma sistemi” geliştirilmesine yönelik proje çalışmalara başlandığını belirten Arslan, şöyle devam etti:
“Bu projeyi de önümüzdeki yıl yatırım programına almayı planlıyoruz. Proje ile yakın zamanda uzaya deneysel uydularımızın fırlatılması mümkün olacaktır. Kısacası, uzay teknolojilerinde milli üretim noktasında önemli bir mesafe kaydettik. Bu konuda AR-GE’ye ayrılan payı artırarak, daha da hızlı mesafe kat etmeyi planlıyoruz. 2020 yılında uzayda yerini alacak Türksat 5A ile 2021 yılı içinde hizmete girecek Türksat 5B uydularımızın da üretimini başlatıyoruz. Dünya’nın önde gelen firmalarından Airbus D&S ile söz konusu uydularımızın üretimine ilişkin sözleşmeyi bugün imzalayacağız.”
“Türksat 5A ve Türksat 5B uydularımız en yüksek yerlilik oranı ile tamamlanmış olacak”
Ahmet Arslan, uydu üretimi ve fırlatma çalışmalarının önemli gelişmeler olduğunu vurgulayarak, söz konusu proje kapsamında, başarılı bir fırlatma beklediklerini, uyduların önemli bir bölümünün Türksat mühendisleri tarafından yerli imkânlarla üretileceğini bildirdi.
Türksat 5A uydusunun 31 derece Doğu yörüngesinde işletileceğini belirten Arslan, şunları söyledi:
“Bu sayede 42 derece ve 50 derece Doğu boylamlarına ilave olarak, 31 derece Doğu yörüngesinden kiralık uydular yerine kendi uydumuz ile haberleşme imkânı sağlanacak. Türksat 5B uydusuyla ise 42 derece Doğu yörüngesinde gerek doğrudan eve yayınları (DTH), gerekse data haberleşmesi bakımından çok geniş bir kapasite hizmete sunulacak. Yine bu iki uydumuz en yüksek yerlilik oranı ile tamamlanmış olacak. Uydu ve uzay teknolojilerinin geliştirilmesi noktasında biz siyasi irade olarak bu konuda kararlı bir duruş sergiliyoruz. Son 15 yıldır Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Başbakanımızın bakanlığı dâhil, önderliği ve himayelerinde çok mesafe aldık, bundan sonra da almamız gerekiyor.”
Türksat Yönetim Kurulu Başkanı Vecdi Gönül ise haberleşme sistemlerinin millileştirilmesi ve buna uygun olarak insan kaynağının yetiştirilmesinin Türkiye’nin istikbali açısından büyük önem arz ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Bütün bunların bir göstergesi olarak 15 Temmuz gecesi yaşananlar hafızalarımızda bütün tazeliğini korumaktadır. Şayet o gece sayın Cumhurbaşkanımızın ve sayın Başbakanımızın mesajlarının halka ulaştırılması yabancı uydu işletmecilerinin takdirinde olsaydı veya darbeciler Türksat personeline yayınları kestirmeyi başarmış olsalardı darbe girişiminin seyri herhalde bambaşka olurdu. Şu an arkamızda bir bayrak dalgalanıyorsa, biz, duygu ve düşüncelerimizi tüm Türkiye’ye aktarabiliyorsak bu, bütün gazilerimiz şehitlerimiz yanında Türksat personelinin de fedakâr, üstün vazife şuuruna sahip, atılan bomba ve mermileri göğüsleyen kahraman mensupları sayesindedir. Onları takdir ediyor, birlikte çalışmaktan gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum.”
Fuar kapsamında Türksat 5A ve Türksat 5B haberleşme uydularının sözleşme imza töreninde konuşan Arslan, bu uyduların kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Uydu ve haberleşme sektöründe sağladığımız gelişmeyi pekiştirmek adına çok önemli. Rekabetçi bir ortamda sözleşme imzalamaya hak kazanan Airbus’ı da tebrik ediyorum. Artık, önemli olan bugünden öncesi değil, bugünden sonrası. Bugünden sonra Türksat’a ve Airbus’a düşen hızlı bir şekilde en kaliteli ve yüksek teknoloji ile 2020’de Türksat 5A’yı, 2021’de Türksat 5B’yi yörüngedeki yerlerine yerleştirmek ve sadece ülkemize değil, Türksat üzerinden bu bölgeye, Dünya’ya hizmet vermeyi sağlamak. Bu yüzden çok önemsediğimizi vurgulayayım. Beklentimiz yüksek. Türksat mühendislerinin bu işin içinde yer almasını ve Türksat 5A ve Türksat 5B’ye ilişkin üretimlerin daha fazla Türkiye’de yapılmasını önemsiyoruz. Biz bunu daha önce sözleşmelerde ifade ettik. Hayırlı uğurlu olsun.”
“Bir bölümü Türksat mühendisleri tarafından yerli imkânlarla üretilecek”
Bakan Arslan, Airbus’ın Türkiye ile çözüm ortağı olmak adına ortaya koyduğu rekabetçi irade için tebriklerini ileterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Airbus, bu konuda gelecekteki uydu fırlatmalara da uydu üretimine de örnek olacak bir çalışma sergileyecek. Bunu onlardan beklediğimizi özellikle ifade ediyorum. Uydu üretilmesi önemli, fırlatılması da bir o kadar önemli. Uydunuzun yörüngede aldığı yer, ömrü önemli. Onun için de Airbus’ın alt yüklenicisi olan SpaceX’in bizim uydularımızı Falcon 9 roketiyle fırlatılması konusunda da arkadaşlarımız kararlarını verdiler. Onları da tebrik ediyorum, onlardan da çok başarılı bir fırlatma beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Uydularımızın önemli bir bölümü Türksat mühendisleri tarafından yerli imkânlarla üretilecek. 3 yıl içinde uzaya göndereceğimiz Türksat 5A ve 4 yıl içinde uzaya göndereceğimiz Türksat 5B sayesinde Airbus’la da Türkiye’de önemli bir işbirliği yapmış olacağız.”
“Global ölçekte bir uydu operatörü olma yolunda önemli adım attık”
Türksat Genel Müdürü Cenk Şen ise yoğun ve titiz bir çalışmanın sonucu olan Türksat 5A ve Türksat 5B uydularının üretim sözleşmesini imzalamaktan onur duyduğunu anlatarak, hayırlı olmasını diledi.
Şen, yeni nesil haberleşme uydularıyla küresel ölçekte bir uydu operatörü olma yolunda önemli bir adım attıklarını aktararak, “2023 hedeflerimiz doğrultusunda uydu filomuzu güçlendirerek pazarda Türksat olarak yerimizi alıp, kapsama alanımızı genişletmeye devam edeceğiz.” dedi.
“Airbus ile Türkiye ilk kez uzayın geleceğini belirlemek üzere bir işbirliği yapıyor”
Airbus Savunma ve Uzay Sistemleri Fransa Başkanı Nicolas Chamussy, bugünün uzay teknolojileri endüstrisi için önemli olduğunu belirterek, “Çünkü Türkiye artı, kendi uzay ajansını kurmak üzere. Bizler de bu ajansın uzun vadeli ortağı olmaktan çok mutluyuz. Airbus ve Türkiye için de heyecan verici bir gün. Çünkü Türksat 5A ve Türksat 5B uydularının geleceği için buradayız.” diye konuştu.
Chamussy, uydular için elektrikli itki teknolojisinin kullanacağını ifade ederek, şunları söyledi:
“Bu hem ağırlığı azaltıyor, hem de uyduların yaşam beklentisini 2 katı artırıyor. Dünya’nın bu açıdan en güvenli şirketiyiz. Airbus, Türk havacılık endüstrisi ile uzun yıllardır birlikte çalışıyor. Airbus ile Türkiye ilk kez uzayın geleceğini belirlemek üzere bir işbirliği yapıyor. Türk endüstrisi bu programdan çok büyük fayda sağlayacak. Türksat 5B Ankara’daki tesislerde üretilecek. ASELSAN gibi kurumlar da Türkiye’de üretilecek parçalarla bu projeye önemli katkılar sağlayacak. Biz bu teknolojiyi tamamen doğru zamanda ve başarıyla Türksat ile Fransa’daki Türk ortaklarla hayata geçirme sözünü veriyoruz. Hepimiz 2020 yılında fırlatmayı dört gözle bekliyoruz.”
Konuşmaların ardından Türksat 5A ve Türksat 5B uydularının ihalesini kazanan Airbus ile Türksat arasında gerçekleştirilen sözleşmeyi Bakan Arslan’ın yanı sıra, Airbus Savunma ve Uzay Sistemleri Fransa Başkanı Chamussy, Airbus Savunma ve Uzay Sistemleri İngiltere Direktörü Colin Paynter, Türksat Yönetim Kurulu Başkanı Vecdi Gönül ve Türksat Genel Müdürü Cenk Şen imzaladı.
Bakan Arslan, konuşmasının ardından üçüncü havalimanı, Kahramankazan ve Nene Hatun gemisine canlı bağlanarak, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ / TAI) Genel Müdürü Temel Kotil, İGA Havalimanları İnşaatı Üst Yöneticisi (CEO) Yusuf Akçayoğlu ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz’den çalışmalar hakkında bilgi aldı.